Öpüşmek Sevgi Göstergesi Mi?
Kayseri’nin soğuk akşamlarından birindeydim. Hava fazla soğuktu ama içimi ısıtan bir şey vardı: o anı hatırlamak. O an, sevgiyi ve öpüşmeyi bir arada düşündüğüm, zihnimin hala düzeltemediği bir karmaşaydı. Ama bir şey var ki, o anı her düşündüğümde bir hüzün, bir mutluluk ve karmaşa karışımı hissediyorum. Çünkü öpüşmek, bazen sevgi göstergesi olabilir, bazen de olmaktan çok uzak… Belki de sevgiye dair her şey, o anki duygulardan daha fazla şey anlatıyordur.
O Akşam, O An
Bir kafede oturuyorduk. O kadar gergindim ki, ne konuştuğumuzu bile hatırlamıyorum. Sadece bakışları hatırlıyorum; gözlerimizdeki belirsizlik. Her şey o kadar karışıktı ki, gözlerimdeki buğuyu kimse göremezdi. O an, sevginin ne olduğunu sorguluyordum. Bir yanda yılların biriktirdiği bağ, diğer yanda ise hiçbir kelimenin açıklayamayacağı bir sessizlik vardı. Ama bu sessizliğin içinde, sadece bir şey vardı: Onun elleri. Ve sonunda, o an geldi.
Beni öptü.
Bir öpücük, ama içimde fırtınalar estiren bir öpücük. Duygularım bir anda birbirine karıştı. Sevgi miydi bu, yoksa bir alışkanlık mıydı? Öpüşmek, sevgi göstergesi miydi? Hemen anlamadım. Hissettiklerim karmakarışıktı. Ama bir şey kesin: Bu öpücük, sadece bir anın tekrarıydı.
İç sesim: “Peki, ya bu sadece alışkanlıksa? Belki de sevgiyle hiçbir ilgisi yoktur. Sadece iki insanın yakınlığı… Öpüşmek bir alışkanlık mı, yoksa gerçekten sevgi mi? Ne hissettiğimi bile bilmiyorum.”
Hayal Kırıklığı ve Karmaşa
O gün sonrasında, biraz uzaklaştık. O kadar uzaklaştık ki, birbirimize öptüğümüz yer bile, artık farklı bir anlam taşımaya başladı. O öpücük, sevgi gösterisi olarak başladığında, hemen hemen her şeyin geçici olduğunu düşündüm. Gerçekten sevgiyi anlatabilir miydi o öpücük? Yoksa insanlar, sadece birbirlerine yakın hissetmek için mi öpüşürlerdi?
Sahiden, bazen insanın kalbini ifade etmek o kadar zor bir şey oluyor ki, bir öpücükle her şeyi geçiştirebilirsiniz. Ama o öpücükten sonra hala eksik hissediyorsunuz. Ya da belki sadece ben eksik hissettim. Belki de o öpücük, sevginin bir simgesi değil, sadece anın etkisiyle yapılan bir şeydi. Bu kadar basit.
O akşam, bir şeyin farkına vardım: Sevgi, bazen sözlerle değil, bazen bakışlarla ya da dokunuşlarla da ifade edilebiliyordu. Ama her şeyin ötesinde, duyguların net olması gerektiğini düşündüm. Bir öpücük, seni seviyorum demek zorunda değildi. Belki de sadece seni hatırlatıyordu, seni düşündüğümü gösteriyordu. Ama bazen, o hatırlatmalar bile eksik kalabiliyordu.
İç sesim: “Beni öptü, ama ya o öpücükle sadece anlık bir boşluğu doldurduysa? Belki de bu kadar zor bir şey olmamalı.”
Umut ve Yeniden Başlamak
Bir süre sonra, düşündüm ki, sevgi gösterisi olarak öpüşmek bazen sadece bir aracıdır. Gerçek sevgi, iki insanın birbirine hissettirdiği derin bağda saklıdır. O anı hatırladıkça, öpüşmenin sevgi göstergesi olup olmadığını sorgulamaktan vazgeçtim. Çünkü sevgi, öpücüğün ardında yatan niyettir. Niyetler, bir öpücükten çok daha fazlasını anlatır. Belki de hayatın özeti de buradadır: hissettiğini doğru şekilde ifade edebilmek.
Öpüşmek, bazen seni seviyorum demekten çok daha karmaşık bir hale gelebilir. Her öpücük, her bakış, her dokunuş, bir anlam taşır. Ama en önemlisi, her biri ne hissettiğini anlatmak için bir yol olabilir. Sevgi, sadece bir öpücükle tarif edilebilecek kadar basit değil. O yüzden belki de sevgi, bir öpücüğün ötesinde, gerçekten birbirini anlamaktan geçiyor.
İç sesim: “Her şeyin bir anlamı var, belki de bu anlamı bulmak için her öpücük, her anı, her hissi tekrar yaşamak gerekiyor.”
Ve ben, o anı hatırladıkça, şunu fark ettim: Öpüşmek, sevgi göstergesi olabilir. Ama gerçek sevgi, öpücüğün ardındaki anlamda gizlidir.